Henüz çok genç bir sanatçı… Fakat 13 yaşında gitar çalmaya, 14 yaşında ise sahne almaya başlayarak müziğe gönül vermesi, onu sektörde tecrübeli hale getiriyor. Okuyan, araştıran, gelişime açık, yurtdışının gelişmiş imkânlarından faydalanmayı bilen genç bir yetenek… Batuhan Sevimo, başarılı projeleri ile karşımıza çıkmaya devam edecek…
Çok küçük yaşlardan beri müzikle iç içesin. Sence, ilk başladığın yıllardan bu zamana kadar neler değişti ve gelişti?
Birçok şey. Öncelikle şarkı yazım tarzım ve hikâye anlatış biçimim değişti. Eskiden daha gelişigüzel, daha kalıpsızdı. Bu asiliği daha iyi ve özgür olarak kabul eden bir dinleyici grubu da var, inkâr etmeyeceğim. Ben, günün sonunda bu değişimin, bir gelişim olduğuna ikna ettim kendimi. Müziği algılayışım değişti, daha anlayışlıyım. 15-16 yaşlarında, kulağıma kötü gelen hiçbir şeyi tolere edemezdim. Şimdilerde ise, “herkes istediği müziği, istediği şekilde yapabilir ve yapmalıdır” diyorum.
Dinlediğin bir şarkıda nelere dikkat edersin? Sıradan bir dinleyiciden farklı olarak, müziğin hangi noktalarını analiz edersin?
Hikâyesi önemli benim için, kullanılan kelimeler, özgünlük… Bazıları sadece sözlerin melodik yapısının onu yakalamasını ister, bütün şarkılarda onu arar. Bu, basit pop şarkılarının alıştırdığı bir tembelliktir. İyi bir popüler müzik sanatçısı, hem söz paterninin kulağımıza hoş geldiği hem de kafiye uğruna ‘doldurma’ kelimelerle döşenmemiş ürünler çıkarabilir.
Yakın gelecek planlarında, kariyerinle ilgili neler var? Seni nerelerde görebileceğiz?
Artık ikinci şarkıyla beraber, performanslar da başlıyor. Şu günlerde yoğunluğum, iyi bir sahne sound ve performansı üzerine. Sanırım yaz, bizim için yoğun ve verimli olacak, kesinleştiği zaman duyuruyor olacağım konserleri.
Çıkardığın işlerde, imza niteliği taşıyan bir özelliğin var mı? İnsanlar senin müziğini duyduğu zaman, senin olduğunu nasıl anlar?
Sanırım önce sesimden ayırt edebilirler. Çok baş-bariton vokale rastlamıyoruz güncel müzikte. Daha sonra, şarkı yazım biçimimden ayırt edebilirler. Bir anlatım kaygısı oluyor şarkılarımda, her şarkı yazarının kullandığı kelimeler bir başkadır.
Ece Seçkin ile birçok kez bir araya geldiniz. Sizi yeniden birlikte görecek miyiz?
İkimizin menajeri de Ufuk Ergin olduğu için aynı aileye mensup gibiyiz. Bir proje olursa, konuşulup en uygun karar yine aile içinde verilir.
Çok cool bir instagram profilin var. Sosyal medya hesaplarını nasıl yönetiyorsun?
Teşekkür ediyorum. Şarkı tanıtım süreçleri haricinde, çok aktif olduğum söylenemez aslında. Gittiğim güzel yerleri, yaptığım ve havalı olduğunu düşündüğüm şeyleri paylaşıyorum. Bu konuda danışılması gereken son adamlardan biriyim.
Çok okur musun? Okuyacağın kitabı nasıl seçersin? Bir kitabın, sadece kapağı ile seni çekmesi mümkün olabilir mi?
Her akşam yatmadan, mutlaka bir şeyler okurum. Kitapların kapağı değil de, isimleriyle beni çektiği oldu. Birçoğundan da pişman oldum diyebilirim. Kitabı seçmeden, biraz araştırmak gerekiyor. Genelde benim okumak istediğim kitaplar, ya birilerinin ellerinde ya da kitap bloglarında karşıma çıkıyor.
Sosyal sorumluluk projelerine katılır mısın? En duyarlı olduğun konular nelerdir?
Birçok projede daha önce görev aldım, hala aktif olduğum kuruluşlar var. Lösev, Adım Adım ve Tohum Otizm Vakfı gönüllülerindenim. Genelde seçtiğim projelerde çocuklarla çalışıyor oluyorum. İnsanın gerçekten onlardan öğreneceği çok şey var.
Günlük stilini nasıl tanımlarsın? Trendleri takip eder misin, yoksa oturmuş bir stilin var mı?
Basic giyinmekten hoşlanıyorum. Kıyafetlerin, içindekinden daha çok ilgi çekmesine karşıyım. Trendleri, insanlarda gördükçe tanımaya başlarım desem doğru olur. Doğrudan takip etmiyorum.
