YAŞLANMAKTAN KORKMAYIN : İĞNESİZ ANTI-AGING

Yaşlanmaya karşı koyma sürecinde uyguladığımız prosedürlerin bir kısmını da deri yüzeyinden uyguluyoruz. Özellikle iğne korkusu yaşayan hastalarımızın konforunu sağlamak ya da iğne ile yaptığımız işlemlerin etkinliğini arttırmak için uyguladığımız bu deri yüzeyi işlemlerinin başını medikal cilt bakımları çeker. Medikal cilt bakımında kişinin ihtiyaçları belirlenir ve nem, sıkılık artışı, gözenek çapında daralma gibi farklı çözüm önerileri üretilebilir. Devamında kişiye özel belirlenen ev bakım ürünlerinin seçimi ve kullanımı ile etkinlik arttırılabilir.

Antiaginde, bilinen en eski yöntemlerden biri olmasına rağmen gelişen teknoloji sayesinde sürekli yenilenen ve derinin ihtiyaçlarına yönelik yapılandırılan ve gerektiğinde kombine tedavilerin içine dahil edilebilen kimyasal peelinglerden de faydalanıyoruz. Özellikle glikolik asit ile yaşlanma sürecinde kaybettiğimiz kolajenin yeniden yapımını stimüle edebileceğimiz gibi, salisilik asitle aşırı yağlanma, sivilcelenme ve sivilce ardından kalan izleri giderme sürecine olumlu katkı sağlayabiliyoruz.

Özellikle leke tedavisinde önemli rolü olan “leke maskesi”, “enzim peeling” adları ile de bilinen cosmelan ve dermamelanın da uygulama sonrasında, içerdiği büyüme faktörlerinin emilimi ile canlı, ışıltılı ve yeniden yapılanan bir cilt oluşumunu sağlayabileceğinden bahsetmek gerekir. Yüzeyden uygulanan bu tedavi ile hem deri yüzeyindeki lekelerde çözüm hedefliyoruz hem de cildin yaşlanma sürecine karşı koymaya çalışıyoruz.

Vitaminlerin, minerallerin, aminoasit ve antioksidanların deri yüzeyinden uygulandıklarında etkinliğini arttırmada kullandığımız birtakım cihazlar var. Her ne kadar minicik iğneler de içerseler morarma yada iğne acısı kadar ağrıya neden olmadıkları için bu başlık altında “mikroiğne” den, mezoterapi solüsyonlarını yüzeyden uygulama avantajı sağladıkları için bahsetmekte fayda görüyorum.

%d blogcu bunu beğendi: