be MAN Magazine Ekim 2022 / Burak Sevinç

 

Müzik ile başlayan bir yolculuğu var Burak Sevinç’in. Bu yolculuk yol boyu farklı sektörlerle kendisini besleyerek çoğalan ve uzayan bir seyahat formuna bürünmüş. Upuzun ve sürekli öğrenerek devam eden bir yol. Ve hikayenin en önemli kısımlarını oyunculuğu ile dolduruyor. Bambaşka projelerde, çok güzel başarılara imza atarak geliyor bu günlere. Şimdilerde de içinde bulunduğu müzikal için adeta bir okul niteliği taşıdığını söyleyen Burak Sevinç ile Ekim sayımız için bir araya geldik.

 

RÖPORTAJTUĞÇE ORÇUNUS

FOTOĞRAFELİF DEMİRALP

STYLINGHAMİYET AKTAŞ

SAÇHASAN KURT

MAKYAJDİLEK ZELİHA ÖZYAZGAN

BACKSTAGEVAST İSTANBUL

DİJİTAL İÇERİK DİREKTÖRÜTUĞÇE ORÇUNUS

DİJİTAL İÇERİK EDİTÖRLERİNAYMAN BATIMOR,

KEZBAN BELET, HAMİYET AKTAŞ

 

 

Sanatçı bir babanın oğlusun. Bu, kariyerin için nasıl bir rol oynadı hayatında?

 Babamın müzisyen olması, benim çok küçük yaşlarda müzikle buluşmamı sağladı. İstanbul’a da bu sayede geldim. Müzik sayesinde bazı ortamlara girdim ve insanlarla tanıştım. Bu da beni, aslında hiç düşünmediğim bir mesleğe doğru yöneltti şans eseri. Şu an bulunduğum noktaya beni getiren tam anlamıyla müziktir.

 

 

Üniversite eğitimin için geldiğin İstanbul’da adeta yepyeni bir hayatın daha başlamış. Sahne sanatları eğitimini yarıda bırakıp müzisyenliğe ağırlık verdiğin bir süreç başlıyor. Zaten çocukluğundan gelen bir müzik eğitimi serüvenin vardı değil mi? Biraz senden dinleyebilir miyiz?

Evet, küçüklüğümden beri müziğe aşığım. 12 yaşımdan beri kanun çalıyorum. 13 yaşımda ise babamla beraber sahnelerde yer alıp, müzisyen olarak çalışmaya başladım. Zonguldak Musiki Derneği’nde yıllarca görev aldım ve eğitim gördüm. 20 yaşında İstanbul’a gelip Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’ni kazandım. Bir yandan da müzik piyasasında çalışmaya başladım. Okul ve çalışma hayatı aynı anda yorucu olmaya başlamıştı ve bir seçim yapmam gerekiyordu. Bu yüzden eğitimimi yarıda bıraktım. Sanırım kolayıma geldi ama dediğim gibi bu da beni şu anki konumuma getirdi aslında.

 

 

Oyunculuk kariyerine 2011’de başladığın zamanlarda şu anki başarılarını yakalayabileceğine inanıyor muydun?

Tabii ki bilmiyordum. Hiç düşünmediğim ve bilmediğim bir dünyanın, bir mesleğin içine girdim bir anda. Ama çok sevdim, çok keyif aldım. Bir şeyleri başarmaya, bu konuda gelişim göstermeye başladığımda da aşka dönüşmeye başladı oyunculuk benim için. Öyle ki; aktif müzik hayatımı bile bıraktım, sadece oyunculukla ilgilenmeye başladım yıllarca.

 

 

2017 yılına kadar içinde yer aldığın birçok projen oldu ama sanki dönüm noktan 2017’deki Söz dizisiyle oldu. Ne dersin? Nasıl bir deneyimdi senin için?

Anlatılmaz yaşanır derim. Muhteşemdi, çok zorlayıcıydı ama çok keyifliydi. Ben aksiyon işlerini izlemeyi her zaman sevdim ve oyuncu olarak böyle bir projede yer almak büyük deneyim oldu. Hala da özlüyorum açıkçası o kan ter içindeki koşturmacayı. Senaryosundan çekimlerine, oyunculuklardan arkadaşlıklara kadar muhteşem bir deneyim oldu. Hayatımın şu anına kadarki en mühim projesiydi bence.

Röportajın devamı be MAN Magazine Ekim 2022 sayısında!

%d blogcu bunu beğendi: