Gina Ginali kimdir sizden dinleyebilir miyiz?
Saint Petersburg da doğdum ve uzun yıllar orada yaşadım. Sanata ilgim küçük yaşlarda
başladı. Resim çizmeye ve el becerisi gerektiren tasarımlar yapmaya başladığımda 9-10
yaşlarındaydım diyebilirim. Elbiseler dikiyor, renkli battaniyeler örüyor ve kilden kavanozlar
yapıyordum. El becerisi zamanla beni heykele yöneltti ve yaşadığımız yerdeki atölyelere
giderek amatör heykeller yapmaya başladım. İlerleyen yıllarda para kazanmam gerekiyordu
ve sanatla olan uğraşıma ara vererek iş yaşamına girdim.
Heykel ve resim sanatına ilgi duyduğunuz süreç nasıl başladı? İlham aldığınız isimler
kimler?
Babamı kanserden kaybettim. Ülkemizde geleneksel olarak bir aile üyesi öldüğünde eve bir
fotoğraf asılır, annem bu geleneği hiç bir zaman sevmedi, onun için tatsızdı, yanıma geldi ve
babamın bir resmini çizmemi istedi, dürüst olmak gerekirse bu benim en zor işimdi. Ama öte
yandan bu deneyim benim resimle tanışmam için milat oldu diyebilirim. Sonraki süreçte
çizmeye devam ettim. Zamanla heykele ilgi duydum ve heykel konusunda alanında başarılı
iki heykeltıraştan farklı zamanlarda eğitim aldım. Materyalleri nasıl kombine edeceğim
konusunda bana çok şey katan bir eğitim süreciydi. Müzeye gitmeyi ve eserleri görmeyi çok
sevdiğim isimler ise şöyleydi: Ivan Aivazovsky, Ilya Repin, Amedeo Modigliani.
Tarzından etkilendiğiniz sanatçılar var mı?
Ivan Aivazovsky, Ilya Repin ve Amedeo Modigliani tarzını çok beğendiğim isimlerin başında
geliyor.
Heykel zor bir sanat mı? heykel sanatını modernize ettiğiniz eserlere dönüştürüyorsunuz?
kullandığınız teknikler neler?
Pierre Auguste Renoir, çarpık parmaklarına hayretle baktığında şöyle dermiş, "yetenek
parmaklarından geçer. Fiziksel zorluk açısından Renoir’e hak veriyorum. Parmaklarda
şiddetli ağrı, sık sık oluşan kesikler, bileklerde ve sırtta ağrılar işimin fiziksel zorluklarından
sadece bir kaçı. Deneyimlemeyi seviyorum. Mermer, polyester, bronz ve metal
Modern sanatın klasik sanatla buluştuğu eserleriniz geniş kitlelere ulaştırma hayaliniz var
mı?
İlk başlarda prensip olarak işimi satmaya karşıydım. Çalışmalarımın bir bedeli olmamasını ve
paha biçilmez olmasını istedim. Ama sonra aklıma çılgınca fikirler geldi ve bu fikirleri daha
geniş kitlelere duyurmam gerektiğini düşündüm. Bu şekilde gelecekte bazı çalışmalarımı
paha biçilmez hale getirebileceğimi düşünüyorum.
Eserlerinizi Türk sanatseverlerle buluşturacak mısınız?
Türkiye her zaman güçlü bir tarihe ve kültürel zenginliğe sahip bir ülke benim için. Farklı
etnik kültürlerin bir arada olduğu bu ülkede eserlerimi sergilemek tabii ki çok istiyorum. Bu
yılı bu konuda harekete geçeceğim projelere ayıracağım.
Çalışırken nasıl bir atmosfere ihtiyaç duyuyorsunuz?
Çalışırken fonda müzik benim olmazsa olmazım. Çalışırken genelde klasik müzik dinliyorum.
Ağırlıklı olarak Chopin dinlemeyi tercih ediyorum.
Siyahı baskın bir şekilde kullanmanızın özel bir nedeni var mı?
Siyah rengin çok asil olduğunu ve çok derin duygular uynadırdığını düşünüyorum. Ben de
öyle bir etkisi var. Kısacası benim için bir renkten çok daha fazlası.
Belirli dönemlerde İstanbul da da yaşıyorsunuz. Sizin gözünüzden İstanbul nasıl bir şehir?
İstanbul bence başlı başına sanat eseri bir şehir. Tarihi, modern ve klasik mimarilerin bir
arada oluşu, çok renkli oluşu gibi daha birçok detay İstanbul’a bakınca bende büyük bir
tabloya bakıyormuşum hissini uyandırıyor. İstanbul’u sonbahar ve kış mevsimlerinde çok
seviyorum, çok romantik bir şehre dönüşüyor… Özellikle yağmur ya da kar yağdığında…
Sanatla ilgilenen genç insanlara ne önerirsiniz?
İki faktör çok önemlidir: yetenek ve profesyonel analiz. 10 yıl bile okuyorsanız ama herhangi
bir yeteneğiniz yoksa yapabileceğiniz en büyük şey satış yaparak para kazanmaktır, ama
içinizde asla bir Yaratıcı gibi hissetmeyeceksiniz. Profesyonellik de eşit derecede önemli bir
rol oynar. Ne istersen yaratabilirsin, kafanda ne istersen çizebilirsin. Ancak fikriniz beyaz bir
tuval üzerine siyah bir şerit çizmek isteseniz bile, hiç kimse size profesyonel olmadığınızı
söyleyemez çünkü portre de çizebilirsiniz. Sadece şimdilik fikriniz tuvalin üzerinde bir şerit
çizmek.