Rahmi Say – DeFacto CPO

DeFacto, sürdürülebilir modaya öncülük ediyor ve biz de bu kapsamdaki yönelimlerine dair Rahmi Bey ile markanın tüm sürecini konuştuk. Bu anlayışa nasıl bir stratejiyle yön veriyorlar, ne tarz çalışmalar ile bu başlığı destekliyorlar ve çevre dostu kalmayı nasıl başarıyorlar. Çok kıymetli bilgiler hepsi, bu tarz markalara daima ihtiyacımız var!

 

Röportaj Tuğçe Orçunus

 

DeFacto sürdürülebilir moda alanında öncü çalışmalarına devam ediyor. Bu çalışmalara nasıl bir stratejiyle yön veriyorsunuz?

DeFacto olarak kurulduğumuz ilk günden bu yana ekosisteme saygılı üretimi benimsiyoruz. 2014 yılında ise Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzalayarak sürdürülebilirlik hedeflerimizi daha da ileriye taşıdık.

Bu kapsamda doğa ile uyumlu ve çevreye duyarlı üretim yaparak, her zaman daha iyi, daha sürdürülebilir bir toplum için çalışıyoruz. Tasarımdan ürüne, üründen üretime, üretimden müşteriye kadar tüm süreçlerde sürdürülebilirlikten güç alıyoruz. Etkileşimde olduğumuz her müşteri ve etki ettiğimiz tüm paydaşlarımız için olumlu bir değişim yaratmaya odaklanıyoruz. Böylece hem tedarikçilerimizin hem de müşterilerimizin karbon ayak izini azaltmalarına destek oluyoruz. Aynı zamanda farklı proje ve kampanyalarımızla moda severlerde bu konuda farkındalık yaratmaya odaklanıyoruz.

Bu kapsamda gerçekleştirdiğiniz çalışmalar nelerdir?

Sürdürülebilirlik alanında uzun yıllardır yenilikçi çalışmalarla sektörümüze öncülük ediyoruz. Pet şişe gibi doğaya zarar veren atıkları geri dönüştürerek elde edilen tişörtler ve susuz üretilen pantolonlar bunun en iyi örnekleri arasında yer alıyor.

Bu ürünleri sunmak üzere sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi prensiplerine dayalı bir üretim sürecine sahibiz. Bu sayede 2020 yılında üretim süreçlerimizde yaklaşık 4.5 milyon üründe 1.217,40 ton kırpıntıyı yeniden değerlendirerek atık oluşumunun önüne geçtik. Su tasarruflu ürünlerimizde ise tasarruf oranını ürün başına 7,95 litreden 10 litreye çıkardık. Böylece son 2 yılda 2 milyon adet ürün için toplamda 17 bin 400 ton su tasarrufu elde ettik ve son bir yılda bu alanda %26 gelişim sağladık.

Kıyafetlerimizin güvenlik ve sağlık standartları için de REACH ANNEX XVII ve OEKO-100 standartları kapsamında kendi akredite laboratuvarımızda tüm ürünleri teste tabi tutarak, ürün sağlık ve güvenliğini garanti altına alıyoruz. Öte yandan teknoloji gücümüzü sürdürülebilirlik hedeflerimizi gerçekleştirmek üzere kullanıyoruz. Örneğin, ham maddeden ürüne döngüsellik ve izlenebilirlik için kendi yazılımlarımızı geliştiriyor ve bunları tedarikçilerimizle de paylaşıyoruz. Bu doğrultuda temel sürdürülebilirlik hedeflerimiz arasında ürünlerimizin 2023 yılına kadar %35’nin ve 2030 yılına kadar %90’ının sürdürülebilir bir şekilde tedarik edilmesi bulunuyor.

Çevre dostu ürün koleksiyonlarınızdan bahseder misiniz?

DeFacto Life çatısı altında geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmiş materyallerle üretilen, yeşil etiketli ürünlerimizi sunuyoruz. Her bir DeFacto Life ürünü, organik pamuk, BCI pamuk ve geri dönüştürülmüş polyester gibi sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmiş materyallerden üretiliyor. Bu kapsamda Better Cotton Initiative üyeliğini tamamladık ve 2023 yılında BCI pamuk kullanımını yüzde 15’e yükselteceğiz. Bunun yanında enerji ve su tasarrufu yapan üretim yöntemleri geliştiriyoruz. Bu sayede ilkim üzerindeki olumsuz etkileri azaltıyoruz.

Buna en güzel örnek ise, elma kabukları ve posalarından yaptığımız geri dönüştürülebilir Elma Derisi DeFacto Life koleksiyonumuz. Bu koleksiyondaki tüm ürünlerimizi elmaların endüstriyel olarak işlenmesinden sonra geriye kalan elma kabuğu ve posa atıklarının geri dönüştürülmesiyle üretiyoruz. İkinci kez sunduğumuz bu koleksiyon moda sektöründe vegan deri kullanımının öncü uygulamalarından biri. Koleksiyonumuzda hem erkek hem kadınlar için ayakkabı, çanta, cüzdan, şapka ve toka gibi geniş bir ürün seçkisi yer alıyor. Şık ve doğa dostu olan bu koleksiyon hassas duruşumuzun ve yenilikçiliğimizin bir simgesi…

 

 

%d blogcu bunu beğendi: