ORTA AVRUPA’DA TARİHE VE ORTAÇAĞ’A MASALSI BİR YOLCULUK

Bu seyahat yazımda sizlerle 4 ülke, 4 şehir hakkında kısa ve faydalı bilgiler ile şehirleri en iyi tasvir eden fotoğrafları paylaşacağım. Sanatın şehri Viyana’yı, tarihe tanıklık edeceğiniz Bratislava’yı, Gotik ve mistik şehir Prag’ı, Dünya’nın “değeri en bilinmeyen şehri” Krakow’u yakından inceleyeceğiz.

Bratislava

Slovakya’nın başkenti olan Bratislava, oldukça küçük ve sevimli bir şehir… Bratislava’nın tarih boyunca farklı egemenliklerin altına girmesi, özellikle birçok egemenliğin başkenti olması, şehirde kozmopolit bir yapı oluşmasını sağlamıştır. 1 gece kalarak 1,5-2 günde rahatça bitirebileceğiniz bir şehir.

Dar sokaklarında dolaşmak, küçük meydanlarında dondurma yemek, sempatik insanlarıyla zaman geçirmek ve korunmuş tarihi dokusunu izlemek, kesinlikle gittiğinize ve zamanınıza değecek bir yer. Etrafınızda sakin yaşayan ve hayatlarından çok memnun insanlarla farklı bir dünyanın içinde hissedeceksiniz, ben öyle hissetmiştim en azından. Şehrin insanın ruhunu dinlendiren ve huzur veren bir yapısı var.

Old Town, özellikle kısa süreli olarak bu şehri “yaşamak” için en güzel bölge. Hlavne Namesti, Old Town’da bulunan çok şirin bir meydan. Bratislava Kalesi şehrin biraz tepesinde kalıyor ve yürüyerek 25-30 dakikada çıkıyorsunuz. Şehri en iyi görebileceğiniz yer…

Not: Bratislava’nın para birimi Euro, bu da şehri kısmen pahalı yapıyor.

Görülmesi gereken yerler:
Old Town, Mavi Kilise, Bratislava Kalesi, UFO Gözlem kulesi, Hlavne Namestie Meydanı

Bratislava’da ne yenir?
Gulaş çorbası, Haluski, Sarımsak çorbası, Sulance tatlısı, Treska, Bublalina tatlısı

Tarihi bilgiler: 13. YY’da başlamak üzere, 500 yıl boyunca Macaristan’ın başkenti oldu. Bir süre Alman yönetiminde kaldı. 1993’te Çekoslovakya’nın ikiye ayrılması ile şu anki statüsüne erişti ve Slovakya’nın başkenti oldu.

Nasıl gidilir?
Viyana Havalimanı’ndan sadece 50 km uzaklıkta… Yaklaşık 45 dakikalık otobüs yolculuğu ile ulaşabilirsiniz.

Krakow

Krakow, Polonya’nın en eski ve en büyük 3 şehrinden biri. Polonya’nın eski başkenti olmasından dolayı ülkenin kalbi olarak biliniyor. Krakow, geçtiğimiz yıllarda “dünyanın değeri en bilinmeyen şehri” olarak da seçilmiş bir şehir.

Krakow’da her yol kentin ana merkezi ve meydanı olan Rynek Glowny’e çıkıyor. Bu meydan 1257 yılında oluşturulmuş olup Venedik’ten sonra Avrupa’nın en büyük meydanı konumunda. Bu meydanın tam ortasında bulunan Cloth Hall (Sukiennice), dünyanın bilinen en eski alışveriş merkezlerinden (14.yy).

Rynek Glowny Meydanı’nın en dikkat çeken yapısı ise St. Mary Basilica, şehre kuşbakışı bakmak isteyenler için de açık. Wawel Royal Kalesi’ni de ziyaret etmenizi tavsiye ederim, zira şehri en iyi gözlemleyebileceğiniz yerlerden.

Not: Krakow’da para birimi olarak Zloty kullanılıyor ve 4,4 Zloty = 1 Euro’ya eş değer. Tavsiyem paranızı şehrin ana merkezlerinde bozdurmamanız, daha ara sokaklarda ya da hafif şehir dışında daha değerli olarak bozabilirsiniz.

Görülmesi gereken yerler: Rynek Glowny Meydanı, Wawel Royal Kalesi, Ulica Florianska (en ünlü caddesi), Auschwitz Kampı, Wieliczka Tuz Madeni,

Krakow’da ne yenir?
Pierogi öncelikle benim favorim (patates, tavuklu, ıspanaklı karışık tabakları deneyebilirsiniz). Gulaş, Zapiekanka, Rosol çorbası da diğer yöresel yemekler. Döner; evet şaka yapmıyorum. Hayatımdaki en lezzetli dönerleri bu şehirde yedim, karşılaştırma açısından deneyin derim. Zira gece dışarı çıkıyorsanız, tek seçenek şehrin her sokağında yer tutmuş dönerciler…

Gece hayatı: Hem turizm hem de öğrenci şehri olması nedeniyle Krakow’un gece hayatı çok renkli ve canlı. Kesinlikle gece hayatını denemenizi tavsiye ediyorum. Bazı mekân önerileri: Teatro Cubano (favorim) , Dolce Vita, Klub30, Shakers, Steamland.

Nasıl gidilir?
Benim tavsiyem; daha pratik olması bakımından önce Varşova’ya uçup oradan da trenle Krakow’a geçmeniz ya da aktarma ile Krakow’a da uçabilirsiniz.

PRAG

Çekya’nın (eski adıyla Çek Cumhuriyeti) başkenti ve en büyük şehri olan Prag, gotik ve barok mimarinin en ihtişamlı eserleri ile sizi kendi aşık edecek. Vltava Nehri ve bohem yapısıyla Avrupa’nın en romantik ve güzel şehirlerinden. Barok tarzı mimarinin sadece dini yapılara değil, evlere de uygulanması sonucunda her köşe başında görkemli yapılarla karşılaşıyorsunuz.

Dünya’nın en çok ziyaret edilen 20 şehrinden biri, Avrupa’nın ise 7’nci en çok ziyaret edilen şehri olması, bu yapıtların insanları ne kadar etkilediğini kanıtlar nitelikte.

Prag’ı ikiye ayıran Vltava Nehri’nin üzerinde birçok köprü var. Ancak Charles Köprüsü, şehirde en yüksek hazzı yaşayacağınız yer, hiç kuşkusuz. Müzisyenler, yapıların eşsiz manzarası, yerel satıcılar, nehir manzarası tam anlamıyla Prag’ı size yaşatıyor.

Not: Prag’ta para birimi olarak Çek Korunası kullanılıyor ve 25 Çek Korunası = 1 Euro’ya eş değer.

Görülmesi gereken yerler: 9.yy’dan kalma Prag Kalesi, Old Town Meydanı (Staromestske Nam), Charles Bridge, Astronomik Saat, Dans Eden Evler (Dancing House), John Lennon Duvarı

Prag kalesine yani şehrin tepesine çıkarak muhteşem manzarayı izlemenizi tavsiye ederim.

Gece hayatı: Prag aynı zamanda, çok hareketli bir gece hayatına da sahip… Özellikle nehir kenarında sabaha kadar Club’ler açık. Bazı mekân önerileri: Karlovy lazne, One Club, Coyotes, Viper Lounge, Bounce

Prag’da ne yenir?
Restoran önerisi yapmayacağım, çünkü Old Town’da farklı restoranlarda ve yerel mekânlarda farklı tatlar denemenizi tavsiye ediyorum, ancak yemek önerilerinde bulunacağım. Öncelikle benim günde iki adet yediğim ve her çeşidini denediğim sokak tadı olan Trdelnik tatlısı. Her gün yiyebilirsiniz. Kâse şeklini almış ekmek içinde Gulaş çorbası/yemeği. Soğan ve patates çorbası… Sokak lezzetlerinde de, sosis ekmek deneyebilirsiniz.

Nasıl gidilir?
İstanbul’dan 2,5 saat civarı uçuş ile birlikte Prag’da oluyorsunuz. Shuttle otobüs ile şehre 25-30 dakikada ulaşabilirsiniz.

Viyana

Avusturya’nın başkenti Viyana, çoğu kişi için Avrupa’da sanatın, müziğin ve mimarinin de başkenti konumunda. Şehrin her köşesinde, her sokağında sanat ve tarihi hissedebiliyorsunuz.

Bu şehri gezdikçe ayrılmak istemeyeceksiniz. Hatta kendinizi, buraya yerleşme ve yaşama hayalleri kurmaya başlamışken bile bulabilirsiniz aniden.

Mozart’ın senfonilerinin, bestelerinin ve konçertolarının bu kadar eşşiz ve muhteşem eserler olmasında, tabii ki Viyana’nın da büyük bir etkisi var. Viyana sokaklarını gezerken karşınıza ilk çıkan yerlerden biri Viyana Devlet Opera Binası olması muhtemel… Bu opera, Avrupa’nın sanat merkezi olarak da kabul ediliyor. Bu operada konser, opera izlemek muhteşem bir deneyim, kesinlikle tavsiye ederim.

Görülmesi gereken yerler: Aziz Stephan Katedrali Parlemento Binası, Viyana Tiyatro Binası, Prater bölgesi, Hofburg ve Müzeler Bölgesi, Albertina Müzesi

Viyana’da ne yenir?

Seyahatlerimin en sevdiğim kısımlardan birini oluşturan kısım, yerel ve özel yemekler denemek diyebilirim. Her gittiğim şehirde, lokallerin yediği bir yerde, ara sokakta, lüks restoranında yemekler deneyerek şehirlerin her düzeyde yemek kültürünü keşfetmek, bana kesinlikle ayrı bir zevk veriyor. Şinitzel, kahve ve pasta, Viyana yemek anlayışının temelini oluşturuyor. Şinitzel, Viyana mutfağına has yemeklerden olup patates çorbası, ciğer kızartma, gulaş yemekleri de denemeye değer lezzetlerden…

Restoran önerileri: Schnitzelwirt, Schweizerhaus, Palmenhaus, Figmüller

Nasıl gidilir?

Istanbul’dan 2 saat civarı uçuş ile birlikte Viyana’da oluyorsunuz, tren ya da otobüs ile yaklaşık 30 dakikada şehirde oluyorsunuz. Hızlı tren ile sadece 15 dakika sürüyor.

 

Melih Başaran

%d blogcu bunu beğendi: