“Mutluluğun temel koşulları; yapacak bir şeye, sevecek bir şeye, ümit edecek bir şeye sahip olmaktır.” İlka Chase
21.yy’ın kronik hastalığı nedir diye sorulduğunda; birçoğumuz “stres” diye cevap veriyoruz. Her gün birçok kişiden ne kadar stresli bir dönem içinde olduklarını duyuyoruz. Çünkü stresin, insanın yaşam kalitesini doğrudan ve hızlıca olumsuz etkilemesi gibi bir özelliği var. Fakat bu durumu normalleştirmek, onunla baş etmemizi daha da zorlaştırıyor. Oysa stresi, anksiyeteye kadar uzanabilecek ciddi bir hastalık olarak algılamak, mücadelede ilk adım olacaktır. Stresin kaynağına inerek nedenini tespit edersek, strese karşı bağışıklık geliştirebiliriz. Stresle mücadele etmek ve daha mutlu bir yaşam sürmek için elbette ki yapabileceğimiz şeyler var ama bundan daha önemli olan; belki de yapmamamız gerekenlerdir.
Daha Minimal Bir Yaşam
Basitlik ve sadelik mutluluk getirir. Hayatınızdaki ihtiyacınız olmayan her şey, çığ gibi büyüyüp karmaşaya dönüştüğünde, kendinizi kaosun içinde bulabilirsiniz. O yüzden, işe sadeleşerek başlıyoruz. Evimizin dekorasyonunu, ofiste çalışma masamızı gözden geçiriyoruz. Kendimize sade ve basit yaşam alanları yaratıyoruz. Tabii bu aşamada, hayatınızdaki insanlarla ilgili de bir sadeleştirmeye gidebilirsiniz. Size iyi hissettiren insanlarla daha fazla vakit geçirmek, günlük yaşamınızda size pozitif hislerle dönecektir. Teknolojiden biraz uzaklaşmak iyi gelebilir, tabii mümkünse(!) Sosyal medyada fazla vakit geçirdiğinizi düşünüyorsanız, belli aralıklarla uygulayacağınız sosyal medya detoksunun size nasıl hissettireceğini gözlemleyebilirsiniz.
Beslenme, Egzersiz ve Uyku Üçlemesi
Yaşadığınız bedene saygı duymak, onunla iyi anlaşmanızı sağlayacaktır. Sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve kaliteli uyumak, sizi hem fiziksel hem de mental tüm hastalıklara karşı hazır hale getirecek. Bağışıklık sisteminin can dostu olan bu ayrılmaz üçlü ile hayatınızın kontrolünün sizin elinizde olduğunun farkına varacak ve stres seviyenizi kontrol edebileceksiniz. Yeşilin gücüne inanarak daha fazla sebze ve meyve tüketip doğada vakit geçirmek, günlük iş temposundan ve şehir hayatından uzaklaşmak sizi rahatlatacaktır.
Birbiriyle zincirleme ilişkisi olan bu sıkı üçlünün bir araya gelip çözemeyeceği problem yok. Yoga, meditasyon gibi nefes-beden farkındalığının artacağı egzersizler, hem ruhunuza hem de vücudunuza iyi gelecektir. İyi bir uyku ise, konsantrasyonu ve üretkenliği artırarak günlük motivasyonunuzu yükseltecektir.
İş Yaşamı vs Hobileriniz
Sizi mutlu edeceğine inandığınız aktivitelere artık başlamanın zamanı gelmedi mi? Hayatınızda sadece iş olursa, işteki stresi tüm hayatınızın merkezinde yaşarsınız. Stresi merkezden uzaklaştırmak için ise, yeni odak noktalarına ihtiyacınız var. İş ve özel hayatınızı birbirinden ayırıp iş hayatından tamamen bağımsız ve farklı şeylerle uğraşmak için zaman ayırmak, stres kontrolünde yardımcı bir seçenek olacaktır.
Peki Ya Stres Bir Hastalığın Belirtisiyse?
Tüm bu adımları gözden geçirdiniz ya da daha önce de denediniz ama hayatınızda değişimi gözlemleyemediniz. Halen stresli, yorgun ve mutsuz hissediyorsunuz. Peki, en son ne zaman kan tahlili ya da genel bir checkup yaptırdınız? Çünkü sadece stres diye geçiştirdiğiniz hisler, ciddi bir hastalığın belirtisi de olabilir. Mevsimsel değişimlere bağlı vitaminsizlik ya da hormonel problemlerin belirtileri, stresle karıştırılabilir. Profesyonel bir yardım alarak problemin çözümünü hızlandırabilirsiniz.
Sevginin Gücüne İnanın
Bir canlıyı sevmek hayatınızı güzelleştirir. Kin ve nefret gibi duygular ise duman gibi içinize, üzerinize siner. Düşünceler enerji yaratır, enerjiler de bumerang gibi size geri döner. Karşılaştığınız şeyleri belirlemek, bu yüzden biraz olsun sizin elinizde. Birine yardım etmek size iyi hissettirir, birini seviyor olmak da öyle… Daha mutlu ve huzurlu bir yaşam, kalpten gelen gerçek sevgiyle olur. Tebessüm, mutluluğu en hızlı paylaşmanın yolu ve stres için güçlü bir antioksidan… Önce kendimizi severek öz şefkatimizle iyi anlaşalım devamında her şey iyi olacak.