Kilo vermek için kendimizi spora adarız. Bir bakarız ki; verilen kilolar teker teker alınmış. Uzun süreli diyetler yaparız. Sonra yine bir bakarız ki; canımıza tak etmiş, vazgeçeriz. Oysa Diyetisyen Emre Uzun, “Neden kilo veremiyorum?” sorusuna en doğru yanıtı hormonlarımızın vereceğini söylüyor
Kilo kontrolünde etken olan yedi hormonun (kortizol, tiroit, testeron, büyüme hormonu leptin, insülin ve östrojen) verimli çalışmasını ve yeni reseptörlerin gelişmesini sağlayan 21 günlük bir diyet planıdır. Üçer günlük evrelerden oluşan bu diyet, sırayla et ve alkol, şeker, meyve, kafein, süt ürünleri ve toksin içeren besinleri tüketmeme prensibine dayanmaktadır. Bu diyetin uygulanması sonucunda, 21 gün içerisinde yaklaşık 7 kilo kadar bir kayıp söz konusudur.
1-3. günler: Et ve alkol tüketmeyerek östrojen dengesi sıfırlanır.
3-6. günler: Şekersiz beslenerek insülin dengelenir.
6-9. günler: Meyve beslenmeden çıkarılarak tokluk hissi veren ve yağ yıkımını arttıran leptin hormonu düzenlenir.
9-12. günler: Kafein bırakılarak stres seviyesi düşürülür ve kortizol hormonu dengede tutulur.
12-15. günler: Tahıl tüketimi bırakılarak tiroit hormonu yeniden aktive edilir. İnsülin ve leptin hormonları düzenlenir.
15-18. günler: Süt ve süt ürünleri kesilerek büyüme hormonu sıfırlanır.
18-21. günler: Toksin içeren bütün besinlerden uzak durulur ve testosteron hormonu normal düzeye çekilir.
- Hormon sıfırlama diyetinde, belli aralıklarda belli ürün gruplarını bırakarak gidiyoruz. Bu durumda, ilk günde bıraktığımız et ve alkolü, ikinci aşamada beslenmeye tekrar ilave edebiliyor muyuz?
Et ve alkolü 21 günlük diyetin ilk evresinde bırakıyoruz. 21 günün sonuna kadar vücuttaki toksinlerden arınmak ve hormonal dengeyi sağlamak için tekrardan diyete eklemiyoruz.
- Konu hormonlardan açılmışken; kadın ve erkek hormonlarının birbirinden çok farklı olduğunu biliyoruz. Hormon sıfırlama diyetinin erkekler üzerindeki etkisi nasıldır? Kadın ve erkeklerde çok farklı sonuçlar alır mıyız?
Erkekler, kadınlara göre biraz daha fazla kilo verebilmektedir. Bazı kadınların hormonlarındaki kırılma, daha uzun sürebiliyor. Fakat onlar da beslenme kurallarını 21 güne yayarak olumlu sonuç elde edebiliyorlar.
- Beslenmede kafeini bırakmamız gereken bir aralık var… Birçok gıdadan kolaylıkla vazgeçebilirken, kafein konusunda takılıp kalan insanlara ne söyleyebilirsiniz? Kahveye alışmış olan bir vücudu, dört gün boyunca kafeinden nasıl uzak tutabiliriz?
Öncelikle, yaklaşık 12 gün gibi bir zaman diliminde kafeine ara verilmekte. 9. Günde, kafein diyetten çıkarılıp 21. günün sonuna kadar tüketilmemekte. Diyetin amacı; vücuttan toksinleri atarak daha sağlıklı, huzurlu ve mutlu olmayı sağlamak… Diyetin işleyişi düzgün yerine getiriliği takdirde, kahve tüketmemek çok da zor bir durum olmayacaktır.
- Hormon sıfırlama diyeti, zaten vejetaryen ya da vegan beslenenler için de uygun mudur? Böyle bir durumda, tahılın da kesildiği aralıkta neler yenebilir?
Tabii uygundur. Diyetin ilk üç gününde etler çıkartılıyor ve geri eklenmiyor. Normal şartlarda, 15. günden itibaren de süt ve süt ürünlerini diyetten çıkartılıyor. Vegan bireylerin beslenme biçiminde, bu besin grupları zaten yer almıyor. Tahılın da kesildiği aralıkta bol sebze, kurubaklagil ve yağlı tohumların tüketimine yönelmek gerekir.
- Hormon sıfırlama diyeti, nasıl bir egzersiz programıyla en doğru sonuçları verir?
Kişinin yaşı, boyu, kilosuna göre değişim göstermektedir. Normal koşullarda günlük hayatında hareket sahibi olmayan bir birey, günde en az 10 bin adım atarak hayatına hareketi katmaya başlayabilir. Haftada en az 3 gün, 50’şer dakikalık egzersizin yapılması önerilmektedir.
- Sizce beslenme ve diyet ile ilgili yapılan en büyük hatalar nelerdir? Neden her şeyi doğru yaptığımız halde, istediğimiz yağ oranına ulaşamıyoruz?
Günlük hayatta bol kalorili, sağlıksız gıdalar ile çok fazla karşı karşıya kalınıyor. İnsanlar artık daha sağlıklı olan alternatiflere yönelmeye çalışıyor. Marketlerde sağlıklı olduğu düşünülen, aslında pek de yararı olmayan pek çok ürün var. Bu durumda etiket okumayı alışkanlık haline getirmek gerekiyor. Paketlerin üstünde yazan “doğal, bar, sağlıklı” gibi kelimeler insanları yanıltabiliyor. Çünkü sağlıklı olarak gösterilen ürünlerin aslında yağ, şeker oranları o kadar da masum değil. Aynı zamanda, bir besinin sağlıklı olması, o besinden sınırsız olarak tüketilebileceğimiz anlamına gelmiyor. Porsiyon kontrolünün sağlanması, kilo alıp vermede önemli bir konudur. Bunun gibi faktörler yapılan hatalardandır.
- Özellikle erkeklerin en çok sıkıntılı olduğu bölge; alt karın bölgesi… Bu bölgenin istenilen düzeye gelmesi için neler yapılmalıdır?
Bu durumda alkol tüketimini en aza indirgemekte fayda var. Alkol, kortizon seviyesini artırarak bel çevresini yağlandırıyor. Aynı zamanda östrojen seviyesini yükselterek göğüs ve kalçada yağlanmalara sebebiyet verebiliyor. Kişiye özgü düzgün bir diyet programı ve düzenli bir şekilde yapılan spor sonucunda istenilen vücuda kavuşulabilir.
- Hormon sıfırlama diyetinin zararları da var mıdır? 21 gün boyunca nelere dikkat etmeliyiz?
Diyetin kişiden kişiye değişebilen, göreceli bir kavram olduğu unutulmamalıdır. Kişinin kendini tanıması, bu konuda önem arz etmektedir. Herhangi bir kronik hastalığa sahip bireyler, daha hassas davranıp doktor kontrolünde uygulayabilir. Yine de 18 yaş altı bireylere, hamilelere ve emziren kadınlara tavsiye edilmemektedir. Dikkat edilmesi gerekenler konusunda ise; 21 gün boyunca şekerden, rafine gıdalardan ve alkolden uzak durulmalıdır. Diyetin amacı; vücuttan toksik maddelerin atılması sağlamak. Bu yüzden, diyetin başından itibaren bu gıdaları çıkartmak gerekir.
- 21 günlük diyetin ardından beslenme rutini nasıl olmalıdır? Aldığımız sonucu korumak için neler yapabiliriz?
21 günlük hormon sıfırlama diyeti sonucunda yaklaşık olarak 7 kilonun gitmesi söz konusu. Burada en önemli şey; tekrardan eski sağlıksız yaşama geri dönmemek, sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirebilmek. Sağlıklı beslenmeyi hayat şekliniz haline getirebilirseniz, kilo kontrolünü de sağlamış olacaksınız. Bu diyeti de 3 ayda bir tekrar etmek, kendini çabuk toparlayan sağlıklı bir yapı, mutlu genler, hormonlarla reseptörleri arasında uyum içinde işleyen sistemin oldukça önemli bir yardımcısıdır.
