be MAN ON AIR TEMMUZ / AĞUSTOS 2023 YİĞİT KOÇAK & LİZGE CÖMERT

 

İkisi de oldukça genç. İkisinin de her geçen gün başarıları katlanıyor. İkisi de yer aldıkları projelerde kendilerini kanıtlayan isimler. Yiğit Koçak ve Lizge Cömert, bir araya geldiklerinde tam bir enerji bombası kıvamındalar. Biz de bu motivasyonla şahane bir çekim gerçekleştirdik birlikte. Kardeşlerim dizisiyle yıldızları parlayan, önümüzdeki günlere dair de müthiş bir kariyer planlaması olan gencecik oyuncular ile her detayı konuştuk.
RÖPORTAJTUĞÇE ORÇUNUS
FOTOĞRAFALİ KANGAL
STYLINGFURKAN ÇELİK
SAÇAKIN ÜNAL
MAKYAJCÜNEYT SEVEN
STYLING ASİSTANILEİLA TADZHİBAEVA
BACKSTAGEATAKAN MERDAN
DİJİTAL İÇERİK DİREKTÖRÜTUĞÇE ORÇUNUS
DİJİTAL İÇERİK EDİTÖRLERİNAYMAN BATIMOR,
KEZBAN BELET

Gencecik yaşınızda şahane işlere imza atmış bir ikilisiniz. Öncelikle başarılarınızdan dolayı size kocaman tebrikler! Nasıl başladı oyunculuk hikayeleriniz?
Yiğit: Çocukken izlediğim filmler sayesinde aklıma ekilmişti oyunculuk fikri. Sadece doğru zamanı bekliyormuş dışarı çıkmak için. Ekonomi eğitimi almak için İstanbul’a gelince de içimdeki oyunculuk heyecanı iyice gün yüzüne çıkmaya başladı. Çünkü ekonomi okumak istemiyordum. Kaldığım yere yakın bir oyunculuk okulu buldum. Ve başvurdum, hikayem böyle başladı.
Lizge: Çok teşekkür ederiz. Aslında kendimi bildim bileli oyun oynarken, ders çalışırken, dans ederken hayallerimi canlandırırdım ve arkadaşlarımı da alıp sanki bir dizi çekiyormuşuz gibi oyunlar oynamaya mecbur bırakırdım onları. Ortaokuldaki dans gösterimi, o dönem okulda tiyatro hocalığı yapan Mert Ağabey izlemişti. Kendisi şu anda da ağabeyim gibidir. O da bende bir şeyler gördü ki beni tiyatroya yönlendirdi. Ben de orayı çok sevdim. Meğer benim istediğim, bana iyi gelen ve kendimi bulduğum yer burasıymış.
Aklınızda hep var mıydı oyunculuk? Yoksa biraz da yolda karar verenlerden misiniz?
Yiğit: Farkında değildim ama varmış. Çocukluğumda hafta sonları annemle film geceleri yapardık; iki günde bir sürü film izlerdik. İzlediklerimi taklit etmeye çalışırdım. Ama Samsun’da imkanlar kısıtlı olduğu için oyunculuk fikrini rafa kaldırmak zorunda kaldım. Ne zamanki İstanbul’a geldim kendi hayalimin peşine düştüm.

Lizge: Aslında bahsettiğim gibi hep aklımda varmış ama o dönemlerde bunun “oyunculuk” olduğunu bilmiyorsunuz. Yola çıktığın zaman daha da iyi anlıyorsunuz, bende de tam olarak böyle oldu.
İkinizin de Kardeşlerim dizisindeki yükselişiniz tartışılmaz ama diziye geçmeden önceki kariyerinize de değinmek isterim. Yiğit, senin içerisinde yer aldığın farklı reklam iş birliklerin dışında 3 dizin de oldu. Nasıl bir deneyimdi senin için?
Yiğit: Çok deneyimli isimlerle oynama şansı buldum. Oyunculuğa yeni başlayan biri için çok önemli tecrübelerdi. Yeteneğin getirisi ayrı, tecrübenin getirisi ayrı; bunun farkındayım. O yüzden sürekli her şeyi sorardım, öğrenmeye çalışırdım. Bilmediğim bir dünyaydı. Sağ olsunlar o projeler çok şey öğretti bana.
İzmir’den İstanbul’a geliş serüvenin nasıl oldu Lizge? Bu şehrin sana ağır geldiği ve yorduğu, pes etmek istediğin anlar oldu mu hiç?
Lizge: Bu soruyu sorduğunuz için teşekkürler çünkü nedense internette hakkımda birçok yanlış bilgi var, bu da onlardan biri. Ben İstanbul’da doğdum, büyüdüm ama sık sık İzmir’e gitmeye çalışıyorum çünkü İzmir’i çok seviyorum. Onun dışında tabii ki zorlu tarafları var İstanbul’un ama burada büyüdüğüm için de benim normalim ve doğrum burası.

Gelelim büyük beğeni toplayan Kardeşlerim dizisine. Süsen ve Ömer ikilisi sosyal medyada da fazla konuşulan iki isim oldu hep. Öncelikle dizideki performanslarınızı bir de sizin değerlendirmenizi istesek. Kendinizi nasıl gördünüz bu projede?
Lizge: Benim en başından beri tek amacım oynamaktı. Tiyatro yaparken de aslında farkında olmadan bu disiplinle büyüyorsunuz. Rolün büyüğü küçüğü yok denir ya, gerçekten de öyle. Ben tiyatro yaparken ilk başlarda gelmeyen roller, kısa bir süre sonra ben kendimi göstermeye başladıkça geldi. Süsen karakteri de şuanki konumunda değildi en başta. Bu iş başladığında 18 yaşındaydım ve set ortamına bakmak için kabul etmiştim. Daha sonra ise sadece yazılanları elimden geldiğince en iyi şekilde oynamaya çalıştım, sonra bu işi bilen insanlar da fark etmeye başladı ve benim için aynı işte daha farklı bi kapı açılmış oldu. Bu projede her şeyden önce Süsen karakterinin süreç içinde bambaşka bir yere gelmesi ve bunu sadece bildiğim işi yaparak yani oynayarak getirmiş olmam benim açımdan oldukça güzel bir durum. Gelen tepkilerden ve bu işi bilen insanlardan aldığım eleştirilerden “Evet , iyi gidiyorsun Lizge” diyebiliyorum kendime ama daha yolun çok başındayım. Benim için her şey yeni başlıyor.
Yiğit: İlk bölümü okuduğumda çok etkilenmiştim. Ömer karakteri de çok hoşuma gitti. Duygusal tarafı var, serseri tarafı var, travmatik bir geçmişi var. Oynamaktan çok keyif alacağımı biliyordum ki 3 senedir büyük keyifle oynuyorum. Ömer’i iyi analiz ettiğimi düşünüyorum. Onun atacağı her adımı biliyorum artık. Oynarken çok rahat hissediyorum o yüzden kendimi.Hep daha iyisini yapma derdiyle ilerliyorum. Çünkü izleyici sizin için 2.5 saatini ayırıyor; benim de onlara kıymetli bir şeyler vermek zorundayım. Başarıyorumdur umarım 🙂

Lizge’yle de partnerliğimiz şahane bir arkadaşlığa dayalı. Bunun getirdiği rahatlıkla çok keyifli oynuyoruz. Birbirinizi çok iyi tanıyoruz ve birbirimizi tamamlayabiliyoruz. Böyle olunca da sahneleri oynarken çok keyif alıyoruz ve seyircimiz de bize eşlik etmiş oluyor. Süsen ve Ömer’i bu yüzden çok sevdiklerini düşünüyorum.
Dizide çok iyi isimlerle partnerlik yaptınız. Bunun size kattığı tecrübeleri merak ediyoruz. Nasıl bir set ortamınız vardı?
Yiğit: Çok güzel bi set ortamımız var. Her şeyden önce çok iyi arkadaşız. Arkadaşlarımızla birlikte iyi şeyler yaratmaya çalıştığımız bir ortam olduğunu düşünüyorum. Sadece iş ortamı değil bizim için. Çok kıymetli isimler girdi çıktı diziye. Hepsinden yeni şeyler öğrendim, güzel dostluklar kurdum. Hayatıma bir şekilde dokundukları için çok mutluyum.
Lizge: Herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, bu çok güzel bir şey çünkü aslında bakınca uzun bir süredir bu işte çalışıyoruz ama sanki ilk günümüzmüş gibi bir özenliyiz. Ortak noktamız bu sanırım. Bu bilinçle ilerlediğimiz için sette hiçbir sıkıntı olmuyor. Tabii aile gibi de olduk, artık herkes birbirini tanıdığı için daha rahat oynama alanımız açılıyor. Eğlendiğimiz zamanlar da oluyor. Çok keyifli, bolca çalışarak geçen bir set ortamımız var

.Dizi bu sezonda devam edecek ama yepyeni bir kış dönemine giriş yapacaksınız ikiniz de. Ülke olarak da zor bir kış ayı geçirdik. Şimdi ise güzel bir yaz sezonu olacak. Bir süre dinlenecek misiniz yoksa yeni iş birliklerine ve projelere hemen start verecek misiniz?
Yiğit: Evet, ülke olarak zor günler geçirdik. Bu süreçte çalışmak, devam etmek zor oldu ama hep birlikte altından kalktık. Geçtiğimiz sezon gerçekten yorucuydu; o yüzden yazı dinlenerek geçireceğim. Gelecek sezon daha verimli olmam için yaz boyunca tatil yapacağım.
Lizge: Şu an bu işin bir parçasıyım ve bunu elimden geldiğince en iyi şekilde tamamlamak istiyorum. Eş zamanlı başka projeler yapmak isterim ama set yoğunluğumuzdan ötürü maalesef böyle bir şey mümkün değil. Gelen teklifleri bu süreçte değerlendiremiyoruz maalesef.

 

%d blogcu bunu beğendi: